-
1 грызть
kemirmek* * *1) kemirmek; çitlemek ( семечки)грызть я́блоко — elmayı ısıra ısıra yemek
грызть но́гти — tırnaklarını kemirmek / yemek
2) перен., разг. (терзать - о сомнении и т. п.) içini kemirmek -
2 глодать
-
3 gnaw
kemirmek; üzmek, içini kemirmek -
4 точить
bilemek; torna etmek; kemirmek* * *несов.; сов. - наточи́ть, вы́точить2) сов.- вы́точить ( на токарном станке) torna etmek; tornalamak3) тк. несов. ( разъедать) kemirmek, yemek4) тк. несов., перен. ( мучить) (içini) kemirmek -
5 выедать
kemirmek; aşındırmak* * *несов.; сов. - вы́есть1) (içini) yemek; kemirmek ( выгрызать)2) (кислотой и т. п.) aşındırmak -
6 nagen
nagen ['na:gən]I vi3) ( quälen)das schlechte Gewissen nagte an ihr vicdan azabı içini kemiriyordu;Zweifel \nagen an ihm şüphe beynini kemiriyorII vt kemirmek
См. также в других словарях:
içini kemirmek — bir üzüntüden rahatsızlık duymak, tedirgin olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreğini kemirmek — içini kemirmek, tedirgin olmak Güzelliğine pek güvenen Zişan ın yanında bu kadar zavallı kalışı yüreğini kemirip duruyor. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
içini kurt yemek (veya kemirmek) — sürekli bir kaygı içinde bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük